- Bilgi, Farkındalık, Tecrübeler, Yaşam
- 29 Mayıs 2021
- Yorum yaz
- 142 kez görüntülendi
Yılanı, tilkiyi, çakalı ne kadar değiştirebilirsek, dünya(mız)daki insanları da o kadar değiştirebiliriz. Önemli olan hakikatin farkında olarak, gerektiğinde uzak durarak, korunmak suretiyle sevebilmektir.
Devamlı yaşamımızdaki insanlardan şikayet ederiz. Kimine düzenbaz, kimine sevimsiz, kimine kötü, kimine ahlaksız, vb. sıfatlar yakıştırırız. Oysa onların her biri, dünyam dediğimiz kendi şahsımıza münhasır yaşam içerisinde kendilerine yazılımcının yazdığı rolü en iyi şekilde yerine getiren oyunculardır.
Bir bilgisayar oyununda olduğu gibi her elemanın sıfatları, özellikleri, kapasiteleri yazılımcı tarafından belirlenmiştir. Kendilerine ne yazıldı ise onu yerine getirmekle mükelleftirler. Onlar görevlerini yerine getireceklerdir. Bunun aksi onların o oyun içerisindeki var oluş nedenlerine aykırıdır.
Yani, her varlık, gerçekliğini oluşturup, mevcudiyetini açığa çıkaran, fıtratı doğrultusunda hareket etmeye mecburdur. Çünkü yeryüzündeki kendi varlığının var oluş sebebi, bu isimlerin (esma terkiplerinin) oluşturduğu manalardır. Varlığının bakiliği, olan ilahi yardım bu isimlerin oluşturduğu manalar vasıtası ile kendisine ulaşmaktadır.
Varlık bu manalar ile dünyasında var olabilmektedir. Bu yüzden, yılan yılanlığını, çakal çakallığını, şeytan şeytanlığını, melek melekliğini yapmaya mecburdur. Bu onun fıtratıdır.
Bu varlıktaki yaratılış sırrıdır. İnsan bunu idrak ettiği zaman, suçlamaz, kötü düşünmez. Herkesin kendi ismi yönünde hareket ettiğini, korunması gerekenin kendisi olduğunu fark edip, anlar ve korunarak, sevmeye başlar.
Henüz yorum yapılmamış.