Trabzon hurması ve Cennet meyvesi diye de bilinen bu şifalı meyvenin son günleri. Ülkemizde artık birçok ilçede yetiştiriliyor ve kurtuluyor, kurutulmuşu da yaşı kadar şifalı.

Çocukluğumun bu meyveyi ilk defa tattığımda ki muhtemelen henüz olgunlaşmamış bir hurma idi, kekremsi buruk tadından pek hoşlanmamış ve çocuk aklımla ‘bu nasıl bir meyve böyle’ diyerek yıllarca bir daha tadına bile bakmamıştım. Oysa o buruk tadında bile şifa varmış; Betülinik asit.

Kanser savaşçısı gücü hücre çalışmalarında gösterilen bu madde, birçok farklı kanser türünün kendi kendini imha etmesine yol açıyor ki buna Patolojide ‘apopitozis – hücre intiharı’ diyoruz. Bu hücre intiharı sistemi bedenin kansere karşı en önemli savunma basamağı, çünkü hemen her gün vücudumuzda birkaç hücre kanserleşiyor ve bu sistem sayesinde imha ediliyor, tabii ki eğer biz bu sistemin çalışmasına ‘izin verir’ sürekli stres hormonları salgılayarak veya kötü beslenerek bu sistemi bloke etmezsek, bedenimizi ve ruhumuzu ‘rahat’ bırakırsak…

Hurma aynı zamanda tabiattaki en fazla ve farklı formlarda A vitaminini birarada içeren bir meyve ki bu grup moleküllere ‘karotenoidler’ adı veriliyor ve yeterli miktarda alındıklarında ağızdan anüse kadar tüm iç yüzey kanserlerine karşı koruyucu bu maddeler. Bu karotenoidler, hurmadaki aktif moleküllerden sadece bir grubu, bitki ve meyvelerdeki aktif maddelere ‘fito-kimyasallar’ deniyor ve ‘Experimental and Clinical Sciences’ adlı bilimsel yayında yer alan bir makalede hurmadan, ‘hidden phytochemicals’ yani ‘saklı fito-kimyasallar’ diye bahsedildi ve içerdiği fito-kimyasalların hipertansiyondan kalp damar tıkanıklığına, birçok cilt hastalığından kansere kadar birçok hastalığa karşı koruyucu etkisinden bahsedildi.

Hep söylüyorum ya, tüm ‘ilaçlar’ tabiatta saklı, yeter ki tabiat aklını beden aklı ile ‘ilimle’ ulayalım birbirine, üstelik bedenimiz çok tutumlu, hiçbirşeyi fazla tüketmeye gerek yok…

Ve tekrar vurgulamak istiyorum ; meyvelere ‘basit şeker’ muamelesi yapmak bilimsel bir haksızlık! Sağlık ve esenlikler dileğimle, hayat sağlıkla, ağız ve gönül tadıyla güzel…